Haber

İnsan Hakları İzleme Örgütü, Sudan’daki İhlallerin Durdurulmasını ve Yargılama Talep Etti

Bu hafta Londra’da toplanan Avrupa liderlerine sivil halkı kurtarmak ve failleri yargılamak için acil adım atmaları çağrısında bulunan İnsan Hakları İzleme örgütü, Sudan’daki ihlallerin durdurulmasını talep etti.

Sudan’da sivillere yönelik insan hakları ihlallerin devam etmesi, ordunun hava bombardımanlarıyla yerleşim alanlarını hedef alması ve pek çok yerde idamlarının belgelenmesi üzerine, uluslararası toplum yetkililerin bu ihlallerden sorumlu tutulmasını tekrar gündeme getirdi.

Sivil Toplum Örgütlerinden Uluslararası Yargılama Çağrısı

Acil Hukukçular Grubu, Mart ayı sonunda Kuzey Darfur’daki yerel pazarı savaş uçaklarıyla bombalayan ordunun “savaş suçu” işlediğini iddia etti ve sorumluların hesap vermesini istedi. Ulusal Sudan İnsan Hakları Gözlemevi ise Hartum’un güneyinde sivillerin yönelik idamları belgeledikten sonra, ordu ile bağlantılı radikal milislerin eylemlerini daha da sertleştirdiğini duyurdu.

Human Rights Watch (İnsan Hakları İzleme Örgütü), Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) Sudan’daki soruşturmalarına, BM Gerçekleri Araştırma Misyonu’na destek sağlanmasını ve bağımsız gözlemcilerin engellenmeden sahaya erişimini güvence altına almayı önerdi.

İnsanlığa Karşı Suçlar İddiası

Geçiş Konseyi Başkanı Abdülfettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, sivilleri hedef alarak Cenevre Sözleşmesi’ni ihlal etmek, savaş ve insanlığa karşı suç işlemekle suçlanıyor. Human Rights Watch, Londra konferansının ana organizatörlerinden biri olarak, sivillerin korunması için net taahhütlerin benimsenmesini savunuyor.

Sağlık ekipleri ve yardım çalışanlarına yönelik saldırıların artırılması üzerine, örgüt BM ve insani yardım kuruluşlarının çalışmasına destek verilmesini ve tüm tarafların tıbbi ekiplere yönelik saldırıların cezasız kalmayacağına dair açık bir mesaj yayınlamasını talep etti.

Human Rights Watch’ın Sudan uzmanı Muhammed Osman, “Son iki yılda siviller korkunç saldırılara maruz kaldı, insani yardımlar engellendi; ortaya çıkan kriz dünyanın en kötüsü hâline geldi” dedi ve konferans katılımcılarından sivillerin korunmasına dair açık bağlayıcı kararlar almasını istedi.

Siviller Hedef Alınmaya Devam Ediyor

Sivil toplum kuruluşları, ordunun kontrolündeki Hartum’un güneyinde ordu mensupları ve bağlı aşırıcı milislerin yeni ihlallerini de belgeledi. Güney Kuşak Acil Durum Merkezi Sözcüsü Ahmed Faruk, “El-Fetih el-Mubin” isimli milis grubunun Mayu Katatayi bölgesinde temelsiz suçlamalarla sivilleri idam ettiğini, çoğunun kurşuna dizilerek öldürdüğünü açıkladı.

Merkez, Hartum’un güneyindeki bölgelerde sivil halkın “Hızlı Destek Güçleri” ile iş birliği yapmakla suçlanarak kurşuna dizildiğini bildirdi. Ayrıca Mayu, Mandela, Angola, Dar en-Neim gibi yerlerde de 700’den fazla sivilin tutuklandığını açıkladı. Acil Durum Merkezi, ihlalleri kanıtlayan belgelerinde kısa süre içinde küresel kamuoyuyla paylaşılacağını duyurdu.

Acil Hukukçular Grubu, idamları Uluslararası Ceza Mahkemesinin Roma Statüsü’nün 7. maddesince”insanlığa karşı suç ve savaş suçu” olarak nitelendirdi ve ordunun yerel ve uluslararası tüm yasaları ihlal ettiğini vurguladı.

BM’den Derhal Hesap Verme Çağrısı

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, ay başında orduyu sivilleri derhal hedef almaktan vazgeçmeye ve son saldırıların faillerini yargılamaya çağırdı. Türk, “Hartum’un çeşitli bölgelerinde sivillere yönelik çok sayıda idam vakası güvenilir raporlarla belgelenmiştir; bu durum beni dehşete düşürdü” diye açıklama yapmıştı.

Üçüncü Yılında Kanlı Çatışmalar Devam Ediyor

2023 Nisan ayında başlayan Sudan’daki iç savaş ikinci yılına girerken, on binlerce ölü ve 15 milyondan fazla yerinden edilmiş insan ile ağır bir krize dönüşmüş durumda. Bir türlü bitirilemeyen şiddet olayları, kasıtlı cinayetler, cinsel şiddet ve sivil altyapının sistematik olarak yo edilmesi sıradan hale gelmiş durumda. BM ve uluslararası insan hakları örgütlerinin Paris 2024 gibi konferanslarda barış çağrıları sonuç vermedi; ordu, geçen yıl Cenevre’de düzenlenen uluslararası konferansa katılmayı reddederek askeri çözümü tercih etti ve insani yardımların ulaştırılmasını engelleyerek krizi derinleştirdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu