Yaşam

Soğumaya Hazır Olun: Dünyanın Dört Bir Yanından Perili Olduğu İddia Edilen Kaleler

Kale denilince aklımıza bir kasabanın veya şehrin ana merkezi gelir. Ancak bu yazıda bunlardan bazıları en korkunç hikayelere konu olurken, bazıları ise trajik bir ölüme tanık olan yapılardır. Gelin dünya çapında tehlikeli ya da perili olduğuna inanılan kaleleri birlikte inceleyelim. ?

Kaynak:https://listelist.com/perili-kaleler/

1. Bran Şatosu – Romanya

Yazar Bram Stoker, vampir kehanetlerine dayanan kitabını bu şatoda okurken Kazıklı Voyvoda olarak da bilinen Vlad Tepes’ten etkilenmiş. Transilvanya’lı Kont Drakula’ya hayat veren Voyvoda’nın, seyahatleri sırasında birkaç kez bu kalede konakladığı biliniyor. Kaygı hikayelerine ilham veren ve bu kaleyi daha da dehşet verici hale getiren Gotik mimariye sahip bu yapı, 1212 yılında inşa edilmiş.

2. Sıçrayış Kalesi – Coolderry, İrlanda

13. yüzyılda inşa edilen Leap Tower, çoğunlukla perili kale olarak biliniyor. Efsaneye göre 16. yüzyılda O’Carrol’ler arasında ölümcül bir iktidar mücadelesi vardı. Patrik öldükten sonra aileden biri iktidarı ele geçirmek için rahip olan kardeşini bile öldürmüştü. Bugün kaleyi ziyaret edenler Kanlı Şapel’de dolaşan bir rahip gördüklerini iddia ediyorlar.

3. Houska Kalesi – Blatce, Çekya

Dünyadaki hiçbir kaleye benzemeyen bir özelliğe sahip olan Huska Kalesi’nin hikayesine göre, bu kalede Cehenneme açılan bir kapı olduğu söylenen büyük bir delik vardır. Yerel bilgilere göre kale, bu deliği kapatmak ve iblislerin kaçıp Dünya’ya gelmesini engellemek için dipsiz uçurumun üzerine inşa edilmiş.

4. Himeji Kalesi – Himeji, Japonya

Japonya’da 17. yüzyıldan günümüze kadar ayakta kalan Himeji Kalesi, bölgedeki mimarinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul ediliyor. Kalenin ne kadar güzel olduğu kadar karanlık bir geçmişi de var. Kalenin efsanesine göre Okiku adındaki bir kadın, kaledeki değerli tabakları istemeden kaybetmek veya kırmakla suçlanıyor. Ceza olarak kadın kuyuya atılıp boğuluyor. Bugün ziyaretçiler, koridorlarda dolaşan ve tabakları sayan Okiku’nun hayaletini görme umuduyla kaleye gidiyorlar.

5. Moosham Kalesi – Unternberg, Avusturya

Moosham Kalesi aslında pek çok vahim olaya ev sahipliği yapmış bir kale. Düzinelerce insan büyücülükle suçlandı, kalede işkence gördü ve ardından idam edildi. Bu olaydan yüzyıllar sonra mülkte dolaşan sığır ve geyikler gizemli bir şekilde ölü bulundu. Yerel sakinlerin kurt adam olduğu düşünüldü ve onlar da öldürüldü. Bugün kaleyi ziyaret edenler tuhaf sesler, alışılmadık ayak izleri gördüklerini ve omuzlarının üzerinde bir şeyin nefes aldığını hissettiklerini söylüyor.

6. Casa Loma – Toronto, Kanada

Casa Loma kalesi, X-Men (2000), Scott Pilgrim ve The World gibi çeşitli dizi ve filmlerde karşımıza çıkmasıyla tanınan bir kaledir. Ancak kale sadece gösterileriyle değil aynı zamanda salonda dolaşan beyazlar giymiş bir bayanla da ünlüdür. Kaleyi görmeye gelen ziyaretçiler yaşlı bir adamın sesini duyduklarını söylüyor. Aslında bu sesin kalenin ilk sahibi olduğu ve kaleye musallat olduğu sanılmaktadır.

7. Voergaard Kalesi – Dronninglund, Danimarka

Danimarkalı bir soylu kadın olan Ingeborg Skeel, 1578’de Voergaard Kalesi’ne taşındı. Söylentiye göre, kaleyi ikametgahı yaptıktan kısa bir süre sonra, daha güzel bir kale inşa etmesini engellemek için mimarı boğdu. Günümüzde kalede görülenin hayat değil, Skell’in hayaleti olduğu söylenmektedir. Kalenin bir diğer tüyler ürpertici özelliği ise zindanlarından birinin bir yetişkinin ayakta duramayacağı veya yatamayacağı şekilde yapılmış olması ve içinde ışık veya hava alacak bir delik bulunmaması.

8. Edinburgh Kalesi – Edinburgh, İskoçya

Kasvetli hava nedeniyle olsun ya da olmasın İskoçya’da perili bir kalenin olması şaşırtıcı değil. Perili kaleler arasında yer alan Edinburgh Kalesi, Edinburgh’un en değerli yapılarından biridir. Rivayete göre yüzlerce yıl önce aniden ortadan kaybolan genç bir gaydacının sesi kalenin koridorlarında hâlâ duyulmaktadır. Edinburgh Kalesi’ni ziyaret edenler ayrıca etrafta savaş kıyafetleri giymiş insanlar ve bir köpeğin hayaletini gördüklerini iddia ediyor.

9. Chillingham Kalesi – Chillingham, İngiltere

Chillingham Kalesi’nin uzun ve acımasız bir tarihi vardır. Pek çok ziyaretçi kalenin şanssız ruhların perili olduğunu söylüyor. En yaygın görülenlerden biri, binanın pembe odasında yaşadığına inanılan bir “Mavi Çocuk”tur. İnsanlar gece yarısı mavi giyinmiş bir çocuğun ağladığını duyduklarını iddia ediyorlar. Bu ürkütücü hayalet, bazı misafirlerin mavi ışık patlamaları gördüğünü bildirdiği için “Parlayan Çocuk” olarak da biliniyor.

10. Londra Kulesi – Londra, İngiltere

İngiltere’deki 12. yüzyıldan kalma Londra Kulesi, uzun tarihi boyunca birçok ölüme sahne oldu. Bazı yüksek profilli mahkumların hayaletlerinin kaleye musallat olduğu söyleniyor. Anne Boleyn’in kaledeki en görünür hayaletlerden biri olduğuna ve kafasını kaybettiği yere musallat olduğuna inanılıyor. Anne Boleyn ve birçok hayaletin bugün hala kalenin etrafında dolaştığını söyleyenler de var.

11. Eltz Kalesi – Wierschem, Almanya

Perili kalelerin arasında yer alan Eltz Kalesi, ormanlık zirvelerin ortasında yer alan masalsı bir yapıyı andırıyor. Ancak 12. yüzyıldan kalma kale güzelliğiyle değil hayaletiyle anılıyor. Kalenin en ürkütücü odalarından biri de Agnes Eltz’in 16. yüzyıldan kalma yatak odası. Kalenin işgali sırasında bir şövalye tarafından meskenini savunurken öldürülen Eltz’in hâlâ koridorlarda dolaştığı ve odasında kaldığı söyleniyor.

13. Bhangarh Kalesi – Hindistan

Gün batımından sonra kaleye girmenin yasak olduğu Bhangarh Kalesi, paranormal olayların yuvasıdır. Kale hakkında pek çok söylenti var ve hepsinin ortak noktası gün batımından sonra asla kalenin etrafında dolaşılmaması. Ölen insanların çığlıklarının ve seslerinin hala duyulabildiğine inanılıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu